Köy Adıyla İlgili Söylentiler



004 - Köy Adıyla İlgili Söylentiler

 


Köyümüzün kuzeyinde Höyük mevki, köyümüzün doğusunda Hasan Dede Höyüğü mevki, batıda da Boduroğlu adı ile yüksekçe bir mevki vardır. Bu mevkilerde toprak çanak-çömlek kırıklarına rastlanmaktadır. Buraların eski yerleşim birimi olduğu anlaşılmaktadır.

 

Höyük mevki Çakırören ve Gölkaya arasında Sırınsı Kulağının bitişiğindedir. En çok kalıntı burada bulunmaktadır. 

 

Hasan Dede Höyüğü Malaz mıntıkasındadır. Burada kesme işlenmiş taşlar olduğunu büyüklerimden duymuştum. Aile büyüklerimizden birinin adı olan Hasan Dedenin burada ki bakımlı ve verimli tarlasından dolayı da bu ismi almıştır.

 

Köyümüzün Batısındaki Boduroğlu mevki, Bozdoğan aşiretine bağlı “Boduroğlu” isimli bir aşiretin yerleşim birimi olduğundan Boduroğlu ismi onlara izafeten büyüklerimiz tarafından kullanılmıştır. Bu bölge halen Boduroğlu isimi ile bilinmektedir. Büyüklerimden dinlemiştim Boduroğlu yerleşim biriminde yaşayanların Akyatan Lagün Gölünün Bucak mevki kenarında kabristanlığı da varmış.

 

Çukurova Üniversitesi (ÇÜTAM) Kısacıkzade Konağı Kültür Evinde, (13.12.2017 saat 15.30) Prof. Dr. Duygu SABAN ın sunduğu "GELENEKSEL ADANA MAHALLELER-SOKAKLAR-BİNALAR" konulu konferansta; Adana Kuruköprü de "Boduroğlu Pamuk Çırçır ve Pres Fabrikası" varlığından bahsedilmişti.

 

Köyümüzdeki Boduroğlu ile ilgisi var mı yok mu geniş bilgiye ulaşamadım. Çünkü Boduroğlu Fabrikası yıkılmıştı. O dönemi yaşayan veya bilen birine de rastlayamadığım için bilgiye ulaşamadım.

 

Kıran olayı, Kantına, Kantin ve Gavur Bucağı;

 

Köyümüzün bu günkü bölgesinde yaşayanlardan çok önceki devirler de söylentiye göre bulaşıcı hastalık nedeniyle kıran girmesi sonucu halktan toplu kırımlar olmuştur. Bölgede yaşayan insanlardan sağ kalanlar yöreyi terk ederek Mersin, Tarsus, Adana, Ceyhan ve Yumurtalık gibi çevre yerleşim birimlerine göç etmiş olduklarını büyüklerimizden öğrendim. Birçok insan da ölmüştür.

 

Bazı kaynaklarda Çukurova da kıran olayından (bilinmeyen bulaşıcı hastalıktan) bahsedilmektedir.

 

Söylentilere göre kıran girme (bulaşıcı hastalık) zamanı köyümüzün olduğu yerleşim birimi kontrol amaçlı karantinaya alınmış ve köyün adı da bundan dolayı “Karantina veya Kantına” olduğu söylenmiştir. Bunlar söylentiden ibaret olduğunu düşünüyorum. Resmi kayıtlarda bu isimlere rastlamadım.

  

Bir başka değerlendirme de; Karataş'ın tarihçesinde Yüreğir Ovasının tahıl ambarı olduğu, Ceyhan Irmağının (şimdiki boğaz) Magarsus kalesi kuzey batısından denize döküldüğünü yazmaktadır. Bu yazıya göre Feriziye ve Sırınsı Kulakların da Ceyhan eski ırmak yatağı olduğu ve Kızıltahta köyü tarihi Akdeğirmen'e kadar, hatta Misis'e kadar ticaret gemilerinin gittiğinden bahsedilmektedir. Köyümüz de bu alış veriş merkezinin güzergahında ve gıda deposu olduğundan dolayı “Kantin” ismini almış olabilir. Bunun da resmi kaydına rastlamadım.

 

Köyümüzde Bucak dediğimiz mevki vardır. Bu mevki aslında resmi kayıtlarda köy merası olarak geçmektedir. Bu mera nedeniyle köylü tarla olarak kullanımda anlaşamadıkları için tartışmalara neden olmaktadır. Tartışmaya tahammül edemeyen yaşlılarımız da "gavurun bucağı yine huzurumuzu bozdu" demleri sonucu adı da "Gavur Bucağı” olarak geçmektedir. Gavur bucağı ismi de eski söylentiden kalmıştır.  Günümüzde köy merası olarak kullanılmaktadır. ”Gavur köyü” adı da buradan kaldığını büyüklerimden dinlemiştim. "Gavur köyü" olarak da resmi kayıtlara rastlamadım. 01.03.2012

 

İsa BEÇİK

Sabırlı, sağlıklı, eğitimli ve doğru iletişimli kalınız.




Fotoğraf, Feriziye Kulağı Gölkaya Yamanlar Taşköprü

Köy adları ile ilgili montaj fotoğraf 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zeytinyağlı Yiyemem Türküsünün Hikayesi

Memleket Sevdamız

Yüreğir Ovası Aşiretleri